Küresel ekonomide ki gelişmelerle altın fiyatlarının etkileşimi çok yüksektir. Ekonomilerin büyüme gösterdiği dönemlerde altının talebi canlanmakta, aksi durumda talep azalmaktadır. Likidite bolluğuna bağlı ziynet altın talebi artarken sanayideki kullanımı da aynı paralelde artmaktadır.

Son 10 yıllık periyotta ise global ekonomide ki yavaşlamaya rağmen merkez bankalarının parasal genişlemeyi destekleyici yönde aldıkları kararlarla altın fiyatları 2011 yılının ikinci yarısında 1920 $ gibi rekor tarihi seviyeyi görmüş ardından hızlı bir düşüş trendi içine girmiştir. Bu düşüşte gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının uyguladıkları genişlemeci para politikalarına rağmen enflasyonda düşüşlerin gözlemlenmesi ve servet koruma aracı olma özelliğini kaybedebileceği endişeleri etkin olmuştur. Düşüşün devamında ise ABD ekonomisinin, FED’in varlık alımlarını azaltmaya devam etmesini destekleyecek kadar güçlü olduğu yönündeki beklentiler yatmaktadır.

2014 yılında ise Çin ve Hindistan gibi yoğun altın talebinde bulunan ülkelerin büyüme rakamları ve vergi politikaları altın fiyatları üzerinde etkili olacak görünüyor. Amerika’nın da faiz artırımına gidip gitmeyeceği de önemli faktörler arasında. Buda 2013 yılında yüzde 28 oranında değer kaybeden Altın fiyatlarının yeni yılında daha dalgalı bir seyir izleyeceğini gösteriyor. Geçen yıl yıllık fiyat performansı itibariyle tek yönlü piyasalarda ciddi kayıp yaşayan yatırımcının 2014 yılında volatilite bir piyasada risklerini iyi yönetebilmesi daha önemli hale geliyor. Bu noktada yatırımcılara çift yönlü işlem özelliği ile daha avantajlı işlem imkanı sunan Forex piyasasının cazibesini daha da artırıyor.